29 Nisan 2012 Pazar

sandelet mevsimi geliyor, ayaklar yaza hazır mı?

yaz kış çatlayan topuklarımdan mütevellit ayak bakım kremlerine çok önem veriyorum. el ve ayaklarımda önüne geçilmez bir terleme olduğundan çatlamaya müsaitler. krem sürdüğüm anda terlemeye başlarlar o yüzden sadece gece sürebiliyorum kremleri. 


ayak bakımına ponza ile başlıyorum ben. ayaklarım sıcacık bir banyodan sonra yumuşayınca basıyorum ponzayı :) haftada bir kullandığınız takdirde ayaklarınızdaki ölü deri miktarı çok çok azalacaktır. 
isterseniz çeşitli yağlar damlattığınız sıcak suda da bekletip bu işlemi yapabilirsiniz.
gece yatarken ayaklarınızı kremleyip üzerine çorap giyerseniz sabaha yumuşacık ayaklarla uyanabilirsiniz.

benim asıl bahsetmek istediğim ürünler ayak bakım kremleri. şu anda avon ve neutrogena kullanıyorum ama ikisi de favorim olamadı. önce bugune kadar kullandığım en iyi kremi göstermeliyim.
oriflame in bu kremi sanırım yenilendi beyaz ambalajlısı da var şu anda bu da var mı bilmiyorum. çatlamış topukları bir kaç gün içinde yumuşacık yapan bir krem. farklı kremler alınca onları bitirmeden almayayım dedim. tekrar alınacak kesinlikle.
 neutrogena güzel bir krem güzel nemlendiriyor ama tedavi edici özelliği yok oriflame ın kremi gibi. bitirince oriflame satan birilerini bulamazsam alırım tekrar.


avon un kremine eh işte diyebilirim yoklukta gider ama tekrar almam. güzel nemlendirsede diğerlerinden biraz daha zayıf kaldı gözümde.



siz neler kullanıyorsunuz ayak bakımı için? paylaşırsanız sevinirim seviyorum ayak kremlerini.

28 Nisan 2012 Cumartesi

L'oréal Paris Ruj Caresse

 Sizi L'oreal in yeni Caresse serisinden cheeky magenta ile tanıştırayım. Barbara Palvin in tanıttığı bu serinin en önemli özelliği hava kadar hafif olması.  Dudaklara ışıltı verirken nemlendirecek kolay ve rahat kullanılabilecek bir ruj. Sizi bol fotograflı bir post ile baş başa bırakıyorum.

26 Nisan 2012 Perşembe

kahvaltının cilde ve saça etkisi

sabah 07:00 alarm çalar 10dk ertelenir.
          07:10 alarm tekrar çalar çok makyaj yapmam aslında deyip 10 dk daha ertelenir
          07:20 saçımı da toplarım denir ve 10dk daha.
          07:30 kahvaltı yapmayayım okulda yerim bişeyler denir
          07:50 de kalkılır giyinilir ve 08:30 daki derse yetişilir.
sabahları canım pek bir şey yemek de istemez zaten o yüzden bu düzen uzuun zaman böyle sürdü gitti. küçük bir ilçede çalıştığım için okulda da ancak kötü poğaca ve simit var yenebilecek. kötüden kastım bol yağlı. kilo da almıyorum ya oh süper böyle diye devam ediyordum yarım saat daha uyku için.
geçenlerde başarısız sonuçlanan dukan diyeti ile sabahları protein yüklemesi yaptığım için kahvaltıya alıştım. (3 gün atak yapıp normal sağlıklı bir diyete geçtik eşimle)artık sabahları kahvaltı yapmadan evden çıkmıyorum. 
bir aydır da cildimde inanılmaz bir canlılık var. göz altlarım daha aydınlık. sivilce malum dönemlerde bile çıkmadı. bol peeling ve soyucu ilaç eşliğinde az olan ama canımı sıkan izlerden de kurtuluyorum. 
Vee cildim inanılmaz parlak ve aydınlık. nemlendirme temizleme ve makyaj rutinim de değişme yok. yani her şey aynı.
bol su içiyorum.
haftada iki kez balık tüketmeye çalışıyorum 
et tavuk zaten yiyorum ama en önemlisi kahvaltıda bir yumurta iki kibrit kutusu kadar peynir ve yanına yeşillik söğüş zeytin Allah ne verdiyse artık :)ekmek yemiyorum bu arada yumurta peynir ve diğer yeşillikler karnımı bolca doyuruyor, öğlene kadar ara öğünü acıkmadan yapıyorum.
kahvaltı alışkanlığını bırakmamak için bu aralar kendimle mücadele veriyorum resmen sabahları azıcık uykunun hiç bir katkısı olmada da alarm erteleme olayını bir türlü bırakamıyorum.
cildim kadar saçım da canlandı. daha az dökülüyor. daha canlı. 
tarafımdan test edildi onaylandı kahvaltının güzelliğinize etkisi çok. kamyon yazısı gibi bir ona bir sabah uykusuna doyamadım demeyin kalkın göbişleri kuru kuru simit poğaça yerine evdeki kahvaltılıklarla doyurun :) 
sevgiler.

24 Nisan 2012 Salı

deodorant dosyası: rexona bamboo

 deodorant dosyasının şimdilik sonuna geldim. ama önümüz yaz yeniler alınacak,denenecek, ya da çekmecelerden unutulmuş deodorantlar çıkacak:) dosyaya eklenecek.

favorim kesinlikle rexona bambu. kokusunu da çok seviyorum ter önleme özelliğini de. tek olumsuz yanı pudralı olması. yani kıyafetlerinizde iz yapabilmesi. yazlık çoğu kıyafetim açık renk olduğundan pek fark etmiyor yıkanınca iz geçiyor. kıymet verdiğim kıyafetlerimle pek kullanmamaya çalışıyorum. 
bir de kilitli kapak sistemini seviyorum ayrı bir kapağı olmaması pratik.
bu ürünün roll onu da var onu da kullanıyorum ama şu an bulamadım fotoları çekerken ortada yoktu aramadım bende. o daha etkili kuruluk konusunda.
sevgili deepbeauty özge rexona nın iz yapmayan yeni bir ürününden bahsetti onu da deneyeceğim yakın zamanda.

havalar ısınırken bu konuda deneyimlerimizi paylaşalım bence sizin favori deodorantınız hangisi?


23 Nisan 2012 Pazartesi

deodorant dosyası: nivea dry comfot/ 23 NİSAN

 23 nisan hepimize kutlu olsun. ben erkenden kalktım bayramlıklarımı giyip okuluma gittim. tören alanına götürdüğümüz çocuklar biraz eğlendiler biraz güneşten yandılar ama güzel geçti. 

bir öğretmen olarak diyorum ki; milli eğitim müdürlükleri artık daha orjinal bayram organizasyonları yapmalılar. çocuk şenliği düzenlemeliler mesela. askeri düzende öğretmenler öğrenciler yürüyünce çok mu güzel oluyor? protokol gölgede otururken çocuklarla cebelleşen,- zaten enerjileri dolup taşan cocukları sabit tutmaya çalışmak gibi - çocuğa da bize de eziyet olan işleri yapan biz oluyoruz. bir de güneş,sıcak,koyu renk takım da şart olunca... gurur duyduğum bir bayram biraz zor geçiyor bize.
ama yine de ellerinde Türk Bayrakları olan çocukların neşesini görmek bana yetti de arttı bile..

Ayrıca biz bu hafta okulumuzda bu ilçede bir ilk i gerçekleştirip çocuk şenliği yapacağız. tüm gün ders olmayacak. müzik, eğlence, oyunlar, yiyecekler,içecekler 23 nisan ı tekrar kutlayacağız.
güzel olacak bence :) 

gelelim bu postun asıl konusu olan roll on a.. nivea kokularına bayılıyorum. bu roll on da çok güzel çok fresh kokuyor. ama ter önlemede yetersiz. illa ki kol altlarında ıslaklık oluyor. şöyle sağlam bir roll on istiyorsanız bu aradığınız roll on değil. ama kışları kullanmak için günlük çok güzel ve hafif kokan bir şeylerse aradığınız; deneyin derim.

22 Nisan 2012 Pazar

deodorant dosyası: nivea invisible

aslında pembesini daha çok sevmiştim. denemek için bir de mavisini aldım. kokuları çok fresh seviyorum.
siyah elbise/gömlek vs. giydiğim zamanlar gerçekten kurtarıcı oluyor. çünkü hiç bir iz bırakmıyor. beyaz kıyafetlerde de aynı şekilde. 
çok terleme problemim olmasa da ıslak kol altları hoş durmuyor, bu açıdan zayıf kalıyor malesef çok ter önleyici değil.


deodorant dosyası: cecile gold Roll on

kış aylarında bile deodorant kullanmayı severim. roll on sprey farketmez. şu an elimde olan deodorantları toplayıp fikirlerimi paylaşmak istedim sıra sıra yazacağım.

cecile in deodorantları varmış bilmiyordum. bana bir online alışverişte hediye gelmişti. 
kokusu asla fresh değil bayık.
kullanmadım zaten yanılıp alan olur diye yazıyorum.
-kötü-

avon self tan lotion- güneşsiz bronzlaştırıcı losyon

 ben bronzlaşmayı sevmem. sanırım geçen yıl bu zamanlar kollarım isteğim dışında koyulaşınca bacaklarım çok beyaz kaldı deyip aldığım üç beş kez kullandığım bir ürün.
  • öyle süper bir tanner değil çok az turunculuk içeriyor ama yine de hafif bir bronzluk veriyor ben sevmiştim.
  • dairesel hareketlerle sürmek gerekiyor ama yine de dalgalı görüntü oluşturabiliyor.( bir kez çok ve dikkatsiz sürdüm sanırım ton farklılıkları olmuştu)
  •  bir hafta on gün kadar kalıyor eğer lif vs kullanırsanız daha çabuk kayboluyor.
  • yüze asla denenmemesi gerektiğini düşünüyorum. sonuçtan asla emin olamazsınız.
  • bacaklarınıza sürdünüz diyelim ayakları es geçmeyin renk farklılığı olur.
  • piyasada eminim daha iyileri vardır. benim tek deneyimim avonla oldu beklentimi karşıladı.
  • denemek isterseniz bir gün önce kullanmak istediğiniz bölgede küçük bir deneme yapın. renk sizde çok turuncu/koyu olabilir. sonucu görüp öyle tüm bölgeye uygulayın. 
  • tamamen kurumadan giyinmeyin ya da suya değdirmeyin.  
ben bu yıl daha kullanmadım beyazlıktan memnunum şimdilik.belki arada kullanabilirim 24 ay süresi varmış dursun bakalım bir kenarda.
merak ediyorum siz bronzlaşmayı seviyor musunuz? peki böyle ürünler kullanıyor musunuz?


21 Nisan 2012 Cumartesi

activar AC11 gündüz kremi

kullandığım nemlendirici biter bitmez activar gündüz kremini kullanmaya başlıyorum.
soranlar, merak edenler, kullanmak isteyenler için çok yakında yorumlarımla beraber kozmetikdeneyimlerinde..

20 Nisan 2012 Cuma

yves rocher 3lü far

far olarak doğal tonlardan pek şaşmıyorum.mat gibi duran ama doğal hafif bir ışıltıya sahip bu minik palete bayıldım.
günlük kullanıma uygun. ister yogun bir makyaj ister makyajsızmış gibi duran bir görüntü yakalayabilirsiniz. 
  • kalıcılıgı iyi diyebilirim baz ile kullanıldıgında sabahtan akşama kadar gözümde kalıyor. 
  • tek olumsuz yanı en açık renginin kalıcılığından memnun kalmadım. baz ile kullandığımda bile 2 3 saat sonra hafifleyip kaybolmaya başlıyor.








19 Nisan 2012 Perşembe

oriflame perfect body çatlak giderici krem

çatlaklar için bu kremi aldığımda hala bu tarz kremlerin çatlaklara etki edeceğine inanacak kadar saftım :D efenim bu kremleri belki 3 5 yıl boyunca kullanırsanız fark yaratabilir ama derinlemesine bir yenilenme olması gerekiyor ki o çatlaklar gitsin. 
nemlendirici niyetine sürüp bitirebilirsem bitireceğim.


17 Nisan 2012 Salı

lila kutu nisan 2012

lila kutu bu ay çok çeşitli geldi.  bildiğim ve denemek istediğim ürünler içermesi beni sevindirdi. ama gözüm o saç bakım yağında kaldı bende çıkmasa da önümüzdeki kutulara diyorum :)
liste aşağıda tam boy ürün fiyatları da yazıyor. takma kirpikleri denemek için sabırsızlanıyorum. oje pek kullanmıyorum o yüzden tam boy olmasına ben sevinmedim ama sevindirecek birini bulurum elbet:) 
ben kutu olayını seviyorum. yeni ürünler denemek istiyorsanız kendinize minik bir hediye vermek istiyorsanız
buradan lila kutuya üye olabilirsiniz

16 Nisan 2012 Pazartesi

DIY cheek & lip stain- kalıcı yanak ve dudak renklendirici

stumbleupon da gezerken buldugum bu DIY çalışmasını denemek için can atıyorum. pancar bu mevsimde var mı onu da bilmiyorum ama buldugum yerde alıp deneyeceğim :)
ihtiyacınız olan şeyler
  1. pancar
  2. 1 çay kaşıgı bal
  3. 2 çay kaşıgı zeytin yağı( bence bu miktarı azaltabilir yada arttırabilirsiniz pancarınıza göre :)  
 pancarı küçük küçük doğruyoruz
diğer malzemelerle birlikte blenderdan geçirip iyice püre haline getiriyoruz. sonra süzgeç yardımıyla süzüp kapagı hava almayacak bir kavanoza koyuyoruz.

 ister dudakta ister yanakta kullanabiliyorsunuz. bana benetint i hatırlattı. buzdolabında 4 haftaya kadar dondurucuda saklamak isterseniz 2 aya kadar saklayabileceğimizi söylüyor. 
çilek bögürtlen vişne gibi farklı meyvelerle denenebilirmiş. sanırım içindeki bal ve zeytinyağı koruyucu madde görevi yapacak. 
denemek için sabırsızlanıyorum.
*alıntı post yapmayı sevmiyorum ama buna dayanamadım çok orjinal bir fikir. siteye gitmek için buradan alalım sizi.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...